Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Nasreddin Hoca Akşehir'de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış:

- Hocam! demiş; ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi.

Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp:

- Doğru mu bunlar? diye sormuş.

- Evet, demiş fakir adam.

- Öyleyse para kesesini çıkar bakalım.

Oy ver:
loading
3(22 oy)

Timurlenk, Akşehir de karargah kurulunca şehir halkı adına, Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş:

- Karargahımı nasıl buldunuz?

Beylerden biri cevap vermiş:

- Çok güzel ama fena bir koku var!

Timur fena halde kızmış, yanındakilere emir vermiş:

- Alın şu adamı, boynunu vurun!

Ve öteki beye dönmüş:

- Koku var mı?

Adam korkusundan:

- Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış:

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Bir gün, Nasreddin Hoca Konya'ya gitmiş. Camide vaaz verirken:

- Ey müslümanlar! demiş. Sizin kentinizin havasıyla bizim Akşehir'in havası birdir.

Vaazı dinleyenlerden biri:

- Nereden biliyorsun Hoca'm? diye sormuş.

Nasrettin hoca:

- Akşehir'de ne kadar yıldız varsa, Konya'da da o kadar var! yanıtını vermiş.

Oy ver:
loading
4.5(13 oy)

Bir gün hoca eve yorgun gelir. Karısına:

- Yemek hazırlada yiyelim! der.

Yedikten sonra yatarlar. O gece eve üç hırsız girer, tabakları çalarlar karısı:

- Hoca, Hoca tabakları çalıyorlar! der.

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız! der.

İkinci gün koltukları çalarlar. Karısı:

- Hoca, hoca koltukları çalıyorlar!

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız!

Üçüncü gece karısını çalarlar. Karısı:

- Hoca, hoca beni çalıyorlar!

Hoca:

- Boş ver yenisini alırız!

Oy ver:
loading
4.5(29 oy)

Küçük bir papağanın onbeş altına satıldığını gören Nasreddin Hoca, bir koşuda evine gidip kümesteki hindisini tutmuş. Apar topar pazara götürüp başlamış bağırmaya:

- Satılık hindii.... Satılık hindii.... Yirmi altına satılık hindi!

Şaşırmış pazardakiler.

- Yahu hocam, demişler. Bir hindinin yirmi altın ettiği nerede görülmüş.

- Ne olmuş? diye çıkışmış Hoca. Demin bir kuşu onbeş altına sattılar.

- Ama o papağandı, demişler. Tıpkı insan gibi konuşuyor o.

- Olsun! demiş Nasreddin Hoca. O konuşuyorsa bu da düşünür!...

Oy ver:
loading
3(18 oy)

Sayfalar