Karışık Fıkralar

Buradaki fıkralar mevcut sınıflardan birine dahil edilememiştir.

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı  için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:

- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Bir sünnetçi dükkanının vitrinine şemsiye koymuş. Bu durum sünnetçinin bir arkadaşını çok meraklandırmış. Adam gelip sünnetçi arkadaşına sormuş:

- Azizim sünnetçi vitrininde şemsiyenin işi ne?

Sünnetçi gayet sakin cevap vermiş:

- Ne koysaydım?!.

Oy ver:
loading
3.5(31 oy)

Adamın biri New York Central Park'ta yürüyüş yaparken, aniden; kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir. Sarılıp teşekkür ettikten sonra:

- Sen der, Bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin bütün gazetelerde şöyle bir manşet olacak; "CESUR NEW YORK'LU KÜÇÜK BİR KIZIN HAYATINI KURTARDI!".

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

İngiliz Kralı, vergileri çok ağırlaştırdığı bir dönemde, bir yolculuğa kılık değiştirip çıkmak zorunda kalmış. Kıyafetlerini özenle seçip, elinden geldiğince gizlenmeye çalışmış. Yolculuğun ilk gecesinde sabahlamak için yol üstündeki bir hana girmiş. Sabahı edip kahvaltıda üç yumurtalı bir omlet yedikten sonra:

- Hancı benim borcum ne kadar? diye sormuş.

Hancı:

- 15 altın! efendimiz demiş.

Kral afallamış. 15 altın çok büyük paraymış...

Oy ver:
loading
3.5(33 oy)

Bir gece Bektaşi karısı ile konuşurken şöyle demiş:

- Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.

Karısı çıkışmış:

- Efendi inşallah de!

Bektaşi hiddetlenmiş:

- Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu!

Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için; Bektaşi, ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış. Biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Bektaşi'ye:

- Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir?

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Sayfalar